Hilalin Anımsattıkları

Posted on | 22 Kasım 2013 Cuma | No Comments


Abdullah, gözlerini buz kristallerini andıran, yanıp sönen yıldızlarla dolu gökyüzüne dikti. Narin bir hilal, dolunay halinin karanlık, hayal meyal seçilen çerçevesinin içine oyulmuş gibiydi.

Abdullah'ın aklına geçen değil, evvelki kış geldi; her şey karanlığa gömülmüştü, rüzgâr kapının sağından solundan, ağır, uzun ve yüksek bir ıslıkla içeriye doluyor, tavandaki ufacık çatlaklarda vızıldıyordu. Dışarıda, kar köyde ne var ne yok örtmüştü. Geceler uzun ve yıldızsız, günler kısa, kasvetliydi, güneş kendini nadiren, o da kabartma bir akik misali gösteriyor, sonra hemen kayboluyordu. Ağlayan Ömer'in cılız feryatlarını, sonra sessizliğini, ardından Baba'nın kapkara bir suratla karton bir kutuya oyduğu, tıpkı şu an tepelerindeki hilale benzeyen, orak biçimindeki ayı, kutuyu küçük mezarlığın ön tarafına, donmuş toprağa açılan çukura koyuşunu anımsadı.

http://www.facebook.com/vedaglaryankilandi

Comments

Leave a Reply

En Çok Okunan

Google profilinle takip et

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı